DEVAM: 127-128. Akşam
Namazında Kıraatin Miktarı
حَدَّثَنَا
الْحَسَنُ
بْنُ عَلِيٍّ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّزَّاقِ
عَنْ ابْنِ
جُرَيْجٍ
حَدَّثَنِي
ابْنُ أَبِي
مُلَيْكَةَ عَنْ
عُرْوَةَ
بْنِ
الزُّبَيْرِ
عَنْ
مَرْوَانَ
بْنِ
الْحَكَمِ
قَالَ قَالَ
لِي زَيْدُ
بْنُ ثَابِتٍ
مَا لَكَ
تَقْرَأُ فِي
الْمَغْرِبِ
بِقِصَارِ
الْمُفَصَّلِ
وَقَدْ
رَأَيْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَقْرَأُ فِي
الْمَغْرِبِ
بِطُولَى
الطُّولَيَيْنِ
قَالَ قُلْتُ
مَا طُولَى
الطُّولَيَيْنِ
قَالَ
الْأَعْرَافُ
وَالْأُخْرَى
الْأَنْعَامُ
قَالَ وَسَأَلْتُ
أَنَا ابْنَ
أَبِي
مُلَيْكَةَ
فَقَالَ لِي
مِنْ قِبَلِ
نَفْسِهِ
الْمَائِدَةُ
وَالْأَعْرَافُ
Mervan b. el-Hakem'den;
demiştir ki: Zeyd b. Sabit bana: "Sen niçin akşam namazlarında
Kısaru'l-Mıfassal (denilen kısa sureleri) okuyorsun? Halbuki ben Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i akşam namazında en uzun iki surenin uzununu
(Tula et-Tuleyeyn) okurken görmüştüm" dedi.
(Ravî İbn Ebi Müleyke)
dedi ki (Urve'ye): Tula et-Tuleyeyn nedir? dedim: (Biri) A'raf, (diğeri) de
En'am'dır, dedi. (Ravi İbn Cureyc) eledi ki: Ben İbn Ebî Muleyke'ye (bu iki
uzun surenin hangi sureler olduğunu) sordum da, (hiç bir kimsenin rivayetine
baş vurmadan) kendiliğinden "el-Maide ve el-A'raf tır" deyiverdi.
Diğer tahric: Buharî,
ezan; Nesaî, iftitah; Ahmed b. Hanbel, V, 187, 88, 179.
AÇIKLAMA: Bu hadis-i şerifte sözü geçen Mervan b.
el-Hakem, Muaviye b Ebu Süfyan tarafından Medine'ye vali olarak gönderilmişti.
Valiliği esnasında akşam namazlarında hep kısa sureler okuduğu için Zeyd b.
Sabit (r.a.); "Sen neden akşam namazlarında hep kısa surelerden okuyorsun?
Ben Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i akşam namazında en uzun iki
surenin uzununu okurken görmüştüm" diyerek O'nu ikaz etti. Bu iki surenin
hangi sureler olduğu diğer rivayetlerde kapalı kalmışsa da Ebu Davud'un bu
rivayetinde A'raf ve En'am sureleri olduğu açıklanmıştır.
"Tula
Tuleyeyn" kelimesi, ashab zamanında kullanılan bir terim iken tabiîn
zamanından itibaren unutulmaya başlanmıştır. Aslında gerek ayet ve gerekse
kelime bakımından en uzun sure, Bakara Süresidir. Ondan sonra da ayet sayısı
bakımından en uzun sure A'raf süresidir. Bu bakımdan "tuleyeyn"
kelimesinin tefsiri üzerinde ulema arasında dört ayrı görüş vardır: 1. A'raf
ile Maide, 2. A'raf ile En'am, 3. A'raf ile Yunus, 4. A'raf ile Nisa.Fakat bu
sayılan sureler içerisinde en uzun surenin A'raf Suresi olduğuna şüphe yoktur.
Netice
olarak şunu söylemek mümkündür: Zeyd b. Sabit (r.a.) Peygamber Efendimiz'in
cemaatin istekli anlarında akşam namazlarında A'raf Suresi'nden mufassaldaki
surelerden daha çok sayıda uzunlukta ayetler okuduğunu Mervan'a söyleyerek
akşam namazında sadece kısa ayetlere bağlı kalmanın caiz olmadığını, cemaatin
durumuna göre bazan A'raf gibi surelerden, mufassal denilen kısa surelerden
daha uzun bir bölümün okunabileceğini ve sünnette bunun da yeri olduğunu
hatırlatmak istemiştir. Bu hadisi delil getirerek Resul-i Ekrem'in akşam
namazında A'raf Suresini sonuna kadar okuduğunu iddia edenler olmuşsa da, bu
mümkün değildir. Çünkü bu sure mihrabda tertip üzere okunduğu zaman çok kısa
olan akşam namazı vaktine sığmaz. Nebi Efendimiz'in, cemaatin istekli olduğu
zamanlarda akşam namazlarında Mürselat ve Tur Suresi gibi uzun sureleri
okuması bazan böyle uzun okumanın caiz olduğunu gösterirse de namazı vaktinden
çıkaracak kadar kıraati uzatmak da caiz değildir. Nitekim Resulullah'in akşam
namazlarında "Kafirun Suresi" ile "İhlas Suresini"
okuduğunu İbn Mace, îbn Ömer'den rivayet etmiştir. [İbn Mace, ikame] Akşam ile yatsı
namazlarında Leyi Suresi ile Duha suresini, öğle ile ikindi namazlarında A'la
Gaşiyye surelerini okuduğunu da Bureyde b. el-Husayb el-Eslemî'den Bezzar
rivayet etmiştir.[Heysemî, Meemeu'z-zevaid II, 116; Aynî, Umdetu'l-kaarî, VI,
253]
Bütün
bu uygulamalara bakarak Hanefî Uleması "akşam namazlarında Resul-i
Ekrem'in Kısar-ı Mıfassal dışında kalan surelerden de okuması duruma göre bu
sureleri de akşam namazında okumanın caiz olduğunu gösterir. Sünnet olduğunu
gösteremez" demişlerdir. Delilleri de 790 no'lu hadis-i şeriftir.[Bezlu'l-mechud, V,
27-28]
Bazılarına
göre de Resul-i Ekrem'in bu uygulaması adı geçen sureleri akşam namazında
okumanın sünnet olduğunu gösterir. Sadece kısa sureleri okumak sünnete
muhaliftir.[Menhel,
V, 237]
Mufassal
surelerle ilgili mezhep imamlarının görüşlerini 810 numaralı hadisin izahında
naklettiğimiz için burada tekrar etmeyeceğiz.